search
topraksız tarım

Topraksız Tarım

18/08/2022

coordinate facebook twitter

Topraksız tarım ilk kez 1930 yılında, İngiliz Profesör Dr. William Gericke tarafından temeli atılmış daha sonraları Hollanda’da geliştirilmiş. Bu uygulamaya 1995 yılında başlayan Türkiye kısa sürede önemli bir dış pazar ve yatırım alanı konumuna gelmeyi başardı.

Ülkemizde topraksız tarım çok fazla bilinmiyor çünkü bu üretim ağırlıklı olarak ihracata yönelik yapılıyor. Bunun sebebi, topraksız tarımla üretilen ürünlerin maliyetinin yüksek olması ve bu maliyetin fiyata paralel oranda yansıması. Yani, topraksız tarımla 1 liraya mal edilen bir domatesin pazar tezgâhındaki fiyatı ortalama 3,5 lirayı buluyor. Türkiye’deki sıradan bir tüketicinin alım gücünün çok üstünde olan bu ürünlerin Avrupa’da alıcısı çok. Bu ülkeler, topraksız tarım yapmak için Türkiye’den toprak satın almaya başladı bile.

Dünyanın en sık tercih edilen üretim şekli olma yolundaki topraksız tarımda ürün, zemindeki toprak içine değil, yetiştirilecek fidelere özel kaplarda yetişiyor.Kabın içine perlit malzemesi ekleniyor. Bu madde de ısı yalıtımı sağlama özelliğine sahip olduğu için bitkinin sıcaklık değişimlerinden etkilenmesini asgari düzeye indiriyor.

Fide ekildikten sonra, olgunlaşıp meyve verme aşamasında devreye bombus arıları giriyor. Bu arılar, yalayıcı ve emici özelliğe sahip dilleriyle çiçeklenme döneminde, çiçeklerin iç kısmını emerek tozlaşmayı sağlıyor böylece ürün oluşuyor.

Örneğin bu yöntemle oluşan bir domates topraklı tarıma göre daha kırmızı ve sağlıklı oluyor. Fide sağlıklı ve doğru bir şekilde yetiştirilirse, fidenin ekildiği günden itibaren 70 gün gibi bir süre sonra, ektiğiniz domatesler toplanacak olgunluğa erişiyor.

Tüm yönleriyle topraksız tarım.

Girişimci sermayenin son yıllardaki yakın takibe aldığı “topraksız tarım“, yakın geleceğin en popüler yatırım alanlarından biri olmaya aday. Toprak yerine volkanik kayaların kullanıldığı, perlit ve çeşitli minerallerin ve suyun enjekte edildiği sistem şimdilik az sayıda girişimci tarafından yapılıyor.

Dünyada tarım alanları giderek verimsizleşiyor. Diğer yandan artan dünya nüfusu da küresel ısınma ve gıda fiyatlarındaki anormal artışa bağlı olarak gelecekte büyük sıkıntıların habercisi. Geleneksel tarımsal üretimin geleceğine ilişkin bu karamsar beklentiler, bilim dünyasını yıllardır yoğun bir arayış içine itmiş bulunuyor. Örneğin topraksız tarım üzerine yapılan araştırmalar, bugün araştırma boyutundan çıkarak fiili olarak uygulamaya girmiş durumda.

Henüz çok çok başında olsa da Türkiye de bu uygulamanın içinde. Türkiye’deki birçok yatırımcı, gelişmeleri uzaktan ama büyük bir ilgiyle izliyor. Türkiye’nin her yerinden, her sektörden girişimcilerin ilgi odağındaki topraksız tarım, toprağa göre beş kat daha fazla sağladığı verimle, gelecek dönemin en kârlı işlerinden biri olmaya aday. İlginin nedenlerinden biri de bu.


TÜM YÖNLERİYLE TOPRAKSIZ TARIM

Hijyenik ve daha lezzetli ürünler yetiştirme imkânının dışında, gübreleme, ilaçlama, aşırı sulama gibi faktörlere gerek duyulmayan topraksız tarımda, başta geleneksel sebzeler olmak üzere hassas tıbbi bitkiler ve yumru kök içermeyen yeşillikler daha sağlıklı yetiştirilebiliyor ve hastalık seviyesi minimum düzeylere indiriliyor.


Peki topraksız tarım nasıl yapılır? 
Hangi bölgelerde yatırım yapmak avantajlı? 
Hangi ürünler üretiliyor ve bu ürünlerin pazarı nasıl?

Türkiye’de bu alanda üretim yapan üreticilerden üretim hikâyelerini, Türkiye ekonomisinin bu yeni yatırım dalgasını ve fizibilite analizlerini, en geniş şekli ile ortaya koyduk.

40 MİLYAR DOLARLIK PAZAR
Dünyanın son dönemde odaklandığı sektörlerin başında tarım geliyor. Çünkü gıda fiyatları son yıllarda yüzde 50’nin üzerinde bir artış yaşadı. Bu artışla birlikte dünya ekonomisi sarsılmaya başladı. Gelişmiş ülkelerin önemli temsilcilerinden gelen bilgiler, gelecekte yüz binlerce insanın açlık çekeceği yönünde. Yani bugünden tarıma yatırım yapanları, gelecekte daha rahat bir yaşam ortamı bekliyor.

Türkiye de, dünyada yaşanan gelişmeleri yakından izliyor. Yeni teknolojiler, sistemler geliştiriyor. Tabii bunu sadece tarımla uğraşanlar değil, teknoloji şirketleri de yapıyor, vizyonu olan girişimciler de… Türkiye, tarım açısından şanslı ülkeler arasında yer alıyor. Ancak tarımda bölünmüş topraklar, erozyon ve kuraklık, verimi engelliyor.

Türkiye’nin toprak verimliliğinin yapılan araştırmalara göre son 10 yılda yüzde 23 azaldığı belirtiliyor. Tarım alanında yeni gelişmeye başlayan topraksız tarım ise bugünün ve geleceğin yatırım alanı olarak yerini şimdiden üst sıralara taşımaya başladı. Topraksız tarım, diğer adıyla “hidroponik yetiştiricilik”, dünyada 40 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştı. Türkiye’de ise 100’e yakın serada bu teknik kullanılmaya başlandı.

VERİM 5 KAT DAHA FAZLA
Topraksız tarımın en yoğun olarak kullanıldığı ülkelerin başında Hollanda ve Belçika geliyor. Bu iki ülkenin seralarının toplam yüzde 95’inde topraksız tarım yapılıyor. Türkiye’de ise özellikle son bir yıldır yatırımcılar bu alana akın etmiş durumda. Türkiye’deki son tabloya göre toplam 48 bin hektar seranın yaklaşık 4 bin dönümünde, topraksız tarım uygulamasına geçilmiş bulunuyor.

Uzmanlar, Türkiye’nin topraksız tarım yapılan sera alanının iki üç yıl içerisinde 15 bin dönüme çıkacağını söylüyor. Topraksız tarım yönteminde verim, normal tarıma göre beş kat daha fazla. Hareketli su kültürü ile yapılan topraksız tarımda bir tohumdan 16 bin tane domates, bir dönümden 80 ton ürün alınıyor.

Bu tarımda hormon ve ilaç kullanılmıyor. Dolayısıyla kalıntı içermeyen ve yüksek fiyatlardan alıcı bulan ürünlerin yetiştiği topraksız seralar, geleneksel seracıları da harekete geçiriyor. Ürünün pazarlanmasında fiyatı yüksek olmasına rağmen hiçbir sıkıntı çekilmediğini belirten sektör temsilcileri, hem iç pazarda hem de ihracatta alıcının sürekli olduğunu belirtiyor. Avrupa standartlarında yapılan üretim, Avrupa pazarlarına, Rusya’ya, Arap ülkelerine çok rahat bir şekilde ihraç ediliyor. Hatta zincir marketlerin bu ürünleri almak için hiçbir zorluk çıkarmadığı da belirtilenler arasında. Çünkü tüketicilerin son dönemde sağlıklı beslenme anlayışı giderek gelişiyor.

METREKARE YATIRIMI 60 EURO
Topraksız tarımın yatırım maliyeti, diğer tarım metoduna göre yüksek. Ancak alınan verim düşünüldüğü zaman bu yatırımın kârlı bir yatırım olduğu görülüyor. Yatırım tutarı plastik seralarda metrekare başına 60 Euro iken, cam seralarda 70-75 Euro’yu buluyor. Bir dönüm için yapılması gereken yatırım ise 70-75 bin Euro civarında. Yatırımın geri dönüş süresinin ise iki ila beş yıl arasında değiştiği belirtiliyor.

Geri dönüş süresi, topraksız tarımın da çeşidine göre farklılıklar gösteriyor. Topraksız tarım perlit, pomza gibi materyaller ile yapılıyor.

GİRİŞİMCİLERDEN YOĞUN TALEP
Türkiye’de özellikle son yıllarda farklı alanlara yatırım yapmayı araştıran girişimciler, topraksız tarıma odaklanmış durumda. Topraksız tarım için gerekli materyalleri pazarlayan şirket yöneticilerinden aldığımız bilgilere göre inşaat sektöründen, özellikle de tekstil sektöründen kaçan patronlar, bu işte nasıl kâr elde ederiz sorusunun yanıtını arıyor. Tedarikçi bir şirket yöneticisinden aldığımız bilgiye göre, kendilerine mal temini için başvuran girişimci sayısı, son bir yılda 100’ü geçmiş durumda.

İÇ PAZAR TALEBİ ARTIYOR

Topraksız tarım ürünlerinin bahsettiğimiz gibi ihracatta hiçbir sorunu yok. Ürünler, zincir marketlerde ise kilo yerine, paket olarak satılıyor. Bir üreticinin verdiği bilgiye göre, eskiden üretimlerinin sadece yüzde 2’sini iç pazara verirken, bu oran bir yıl içinde yüzde 10’a çıkmıştır.

 

KUMLUCA, TOPRAKSIZ TARIM ÜSSÜ
Türkiye’de seracılığın ilk başladığı yer olan Antalya’nın Kumluca ilçesi, seracılıktaki verimini topraksız tarım ile geliştirmeye başlamış. Hatta üreticiler, Kumluca’nın topraksız tarımda bir üs olma yolunda ilerlediğini söylüyor.

Kışlık sebze ihtiyacının yüzde 40’ını karşılayan Kumluca’da halen dört büyük topraksız tarım yapılan sera bulunuyor. Bu seraların büyüklüğü 100 dönüme ulaşmış ve bu alanda beş büyük yatırımcı olduğu belirtiliyor. Kumluca’nın 55 bin dönümlük arazisi var. Bu araziden ise yer almak isteyen girişimci sayısının, her geçen gün arttığı belirtiliyor.

Talep, Kumluca’daki arazi fiyatlarını da yükseltmiş. Kumluca’da bir dönüm arazi 40 bin TL’den satılıyor. Şimdi Kumluca’da işleme ve paketleme ihtisas organize sanayi bölgesi de yapılması planlanıyor.

TOPRAKSIZ TARIM NASIL YAPILIR?

Uluslararası topraksız tarım derneği (ISOSC) topraksız tarımı şöyle tanımlıyor: “Sucul olmayan bitkilerin köklerinin besin solüsyonuyla desteklenmiş, tamamen inorganik ortamlarda yetiştirilmesi.” Topraksız tarımda fidelerin dikimi toprak yerine perlit, pomza, veya benzeri nötr kabul edilen ortamlar kullanılarak yapılıyor. Hiçbir içeriği olmayan tamamen nötr denilebilecek bu maddelerin tek işlevi, bitki kökünün su tutmasını sağlamak. Dolayısıyla çok verimsiz alanlarda bile rahatça tarım yapılabiliyor.

Topraksız tarımda, bitkinin topraktan alması gereken doğal besin maddeler (potasyum, azot, fosfor, magnezyum vb.) ve mineraller, spagetti damla sulama yöntemiyle doğrudan bitkinin köküne, tamamen bilgisayar kontrollü olarak veriliyor. Böylece bitkinin optimum yetişmesi sağlanıyor.

Eksik, fazla ya da zararlı bir oluşum, böylelikle bitkiye yaşatılmıyor.Böylece sağlığa zararlı hormon kullanımı engellenmiş oluyor. Bitkilerin beslenmesi, dışarıdan makine aracılıyla bitkilerin köklerine drip denilen malzemeyle iletiliyor.

Dışarıda bulunan makine o gün -gün sıcaklığı, bitkilerin ışıklanma süresi, gün uzunluğu gibi değerleri değerlendirerek- bitkiye gönderilecek gübre, asit ve su oranını ayarlıyor. Topraksız tarımda, verimli toprak arazisine ihtiyaç duyulmuyor. Hormon, kimyasallar ve gübreye ihtiyaç duyulmuyor. Toprak kullanılmadığı için toprak bakterileri ya da hastalıklarının yol açtığı riskler bu sistemde söz konusu değil. Ayrıca nadas uygulamasına da ihtiyaç yok. Tam otomasyonlu ve kontrollü üretim imkânı tanıması sayesinde ürün kalitesi yükseliyor.

TÜRKİYE’DEKİ SERA ALANI ARTIYOR
*Türkiye’ deki sera alanı 300 bin dönüm civarında,
*Ortalama işletme başına sera alanı 3 dönüm civarında,
*Seracılıkla uğraşan aile sayısı 100 bin-120 bin arasında,
*Dönüm başına alınan verim 8-9 aylık periyotta domates için 35 ton, renkli biber için 15 ton.